Emekli polis şeflerinden teğmenlere destek: Mustafa Kemal’in askerleriyiz
Emekli Polis Şeflerinden Teğmenlere Destek: “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz”
Türkiye, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan teğmenlerin Türk Silahlı Kuvvetlerinden atılmakla karşı karşıya kaldığı günlerden geçerken emekli polis şeflerinden teğmenlere destek geldi.
Emekli Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, sosyal medya hesabı X’ten polis gecesine ilişkin bir video paylaştı. Videoda emektar polisler hep bir ağızdan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını attı.
Arslan, paylaşımına, “1966 Polis Koleji girişli emniyet müdürleri arkadaşlarla devre yemeğimizden bir kesit. ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz” notunu düştü.
FETÖ Mağduru Eski Polis Şefi
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından mağdur edilen Emin Arslan, 15 Temmuz’un ardından AA’ya verdiği röportajda şunları dedi: “Uluslararası istihbarat örgütlerinin güdümünde olan bu çetenin kanlı yüzünü hep birlikte gördük. Bu kanlı çete 40 yıllık süre içerisinde her yerde yapısını genişletti. Bunu yaparken de kendisine engel olan kişileri kumpas davalarıyla harcadı.” diyen Arslan, emniyet teşkilatında FETÖ faaliyetlerini öğrendikten sonra sürekli onlara karşı mücadele ettiğini ve bunun sonucunda birçok iftiraya maruz kaldığını, hatta 8 ay cezaevine konulduğunu söyledi.
“OdaTV’den Dinlemeye Aldırıldı”
Emin Arslan, 1998 yılında emniyet bünyesinde kurulan 6 kişilik “Fetullahçı liste yapma” komisyonuna iki kişi sızdırıldığını öğrendiğini belirtti. FETÖ’nün teşkilat içerisinde zamanla yapılandığını ifade eden Arslan, 2003’te FETÖ üyesi emniyet mensuplarının hukuksuz bir şekilde terfi ettirildiğini kaydetti. Arslan, Yurtdışı Misyon Koruma Komisyonu’na başkanlık ettiği dönemde, dönemin İçişleri Bakanlığı Müsteşarı tarafından gönderilen listeye itibar etmediğini belirterek, kendisi ile ilgili sürecin bundan sonra nasıl geliştiğini şöyle anlattı: “Ondan sonra hakkımda yelpazenin solundan sağına kadar, bazen solcu bazen irticacı bazen Bulgar Alevisi olmak üzere konjonktüre göre her türlü ihbarlar gelmeye başladı çünkü beni hedef almışlardı. Ama beni teşkilatta herkes bilir. Görevden alındıktan sonra idari yargıya gittim. İdari yargı kararıyla göreve iade edildim 2006 yılında. İdare bu defa göreve iade edilme kararıma Danıştay nezdinde itiraz etti. Danıştay nezdindeki itiraz da 2009 yılında benim lehime sonuçlandı. Artık Emniyet Genel Müdür Yardımcılığından alınma imkanım kalmamıştı. Ne zaman ki bir suç işlersem ancak alınabilirdim. O suçu da hemen işlemişim. Savcı Mehmet Berk, ilk yargıç tutuklamamasına rağmen Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesinin yedek üyelerinin nöbetçi olduğu bir güne denk getirerek itirazını yaptı ve uyuşturucu örgütüne yardım suçundan tutuklanmamı sağladı. Yattım çıktım, 8 ay sonra tahliye edildim. Bunların yaptıklarını İngilizce’ye çevirip yurt dışında tanıdığım polis, hukukçu, diplomat ve gazetecilere göndermeye başladım. 17/25 Aralık’tan sonra ortaya çıktı ki Zekeriya Öz beni Ergenekon ve Odatv davalarından dinlemeye aldırmış.”
“2009’da Uyuşturucu Dosyasına Adım Karıştırıldı”
2013 yılından sonra yapılan araştırmalarda, kumpasların izlerinin bulunduğunu anlatan Arslan, önleme, dinleme bahanesiyle ve sahte gerekçelerle dinlendiklerini söyledi. Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı görevindeyken İBDA-C, 2009 yılında ise Hizbullah üyesi olarak dinlendiğini ifade eden Arslan, 2009 yılı sonunda uyuşturucu dosyasına adının karıştırıldığını, 2011 yılında da Ergenekon sanığı yapıldığını ifade etti.